bloke etmek
| |||||
bloke etmek kullanılmasını önlemek amacıyla el koymak: "Lübnan hükûmeti Türk emlakini usulen bloke ettiğinden satış muamelesi durdurulmuş."- R. H. Karay. savaş durumundaki bir ülkenin dış ülkelerle ilişkisini engellemek. kapatmak, durdurmak: "En sıkı ve katı bir merkeziyet sistemi, diğer faaliyet merkezlerini bloke edebilir."- B. Felek. ekonomi ödeme yapabilmek için banka tarafından müşteri hesabında belirli bir tutarı güvence altına almak. ekonomi ödenmeyen borç yüzünden veya şifreyi yanlış girmeden dolayı banka kredi kartının kullanılmasını engellemek. spor futbolda kaleci topu yakalamak. | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |